Deprem ve İnşaat Mühendisleri Sorunu

Evet İnşaat mühendisi meslektaşlarım. Ders almadığımız birçok deprem gibi, ders almayacağımız bir depremi daha, geride bıraktık. Önüne gelen ekranlara çıktı. Uzmanı olmadığı halde, bina sağlamlığı hakkında, abuk sabuk yorumlarını yaptı. Konunun asıl uzmanı, inşaat mühendislerine ise, neredeyse söz hakkı dahi verilmedi. Bizler de buna isyan ettik, ne alaka dedik. Yazdık çizdik söyledik. Yine bir işe yaramadı.  Hatta ben başka mesleğe geçtim. Artık dağılabiliriz.

Yine de, depremde hayatını kaybedenlere ve kaybedecek insanlara karşı bir sorumluluğumuz var. konunun hukuk ayağına da aşina bir mühendis kardeşiniz olarak,  bazı çözüm önerilerimi ben söyleyeyim, sizler Yorum yapın katkıda bulunun ekleyin.  Doğru buluyorsanız başkalarına da paylaşın. Yorum yapın katkıda bulunun ekleyin. Ben de bunları derleyip yeni bir video hazırlayayım. Zannetmiyorum ama belki yetkililer de duyar.

  1. Öncelikle asıl sorumluların tespit edildiği, nihai bilirkişi raporu hazır olana kadar, enkazlar kaldırılmamalı. Bu rapor hazırlanırken, imzası ve sorumluluğu olan herkes, zorunlu olarak itirazlarıyla bu sürece dâhil olmalı. Aksi takdirde, İstanbul depremindeki Veli Göçer gibi, bir iki günah keçisiyle bu konu da kapanır. Herkes delil yetersizliğinden beraat eder. Delilleri yani enkazı alel acele kaldırmasınlar. Yargılama da hızlandırılmalı. Uçak kazalarındaki gibi, hızla teknik ve güvenilir raporlar alınmalı. Hatta “nasıl olsa benim hiçbir kusurum yok diyen, ama avukatı olmadığı için suçsuz olduğu halde suçlu çıkabilen müteahhit veya mühendislere “zorunlu müdafii” getirilmeli. Çünkü bu kişi kendisini düşünmeyerek bir avukatla savunmadığında, asıl sorumluların beraat ederek tabut inşaatlar yapmasına müsaade etmiş oluyor.
  2. Emlak ilanlarında radyan, radyal, raylı sistem temel, Yok Müteahhit de bu bina da kalıyor. İstanbul depreminden sonra yapıldı” gibi bir çok saçma sapan veya yalan bilgiler var. Yalan ilanlara ceza verilmeli. Kiralık ilanlarında sağlamlık kriterleri belirlenmeli ve ilanlar denetlenmelidir. Hiç değilse yapı ruhsat ve inşaat tarihi. Emlakçılara bu noktada sorumluluk verilmeli. Gerçek bilgilerle, eski ve çürük olduğu belli olan, kiralanamayan eski binalar, bir süre sonra ya risk tespiti yaptıracak ya da kendiliğinden kentsel dönüşüme girecektir. Kentsel dönüşüm hakkı malikin diye kiracı ölmemeli.
  3. İmar affına başvurmuş tüm yapılara riskli yapı tespiti zorunluluğu getirilmeli. Başkasının yaptığı, mühendis denetiminden yoksun, kaçak köçek yapıların bedelini, kiracı veya tesadüfen deprem anında binada olan başkası ödememeli.  Devlet imar affıyla affetse de işte fizik ve matematik affetmedi. Affetmeyecek de. Ben de affetmiyorum. Hayatını kaybedenlerin veya yakınlarının da affettiğini zannetmiyorum.
  4. İnşaat mühendislerinin, meslek tekeli ile ilgili, acilen mevzuatta değişiklik yapılmalı. Evraktaki imzadan ibaret meslek tekelinin, hiçbir işe yaramadığı bir kere daha görüldü. Aslolan bir tek kolonun bile, inşaat mühendisi denetimi olmadan dökülmemesiydi. Buna kentsel dönüşümle yapılan yep yeni binalar da dâhil. Kentsel dönüşümle yenilenmiş, ama çürük o kadar çok bina var ki. Ortada gayet yeterli bir yönetmelik var. Hazır beton ve nervürlü demir var. Ama yemeğin başında aşçı olan İnşaat mühendisi yok. Et yerken şefine gösterilen özen, canımızı emanet ettiğimiz binalarda gösterilmiyor. En iyi malzemeleri düdüklünün içine koymakla yemek olmuyor ama inşaatlar yapılıyor.

Leave a Comment